Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sevgiler.

Arkadaşlarım

Annem "Kız arkadaşlarını unutma" diye tavsiyede bulunmuştu.. "Yaşın ilerledikçe senin için daha önemli olacaklar, kocanı-çocuklarını ne kadar çok seversen sev, yine de kız arkadaşlarına ihtiyaç duyacaksın.. Onlarla bir yerlere gitmeyi ihmal etme..Onlara vakit ayır ve kız arkadaşlarını daima hatırla..Onlar sadece arkadaşların değil.. Senin kardeşlerin, kızların..." demişti.. "Ne kadar komik bir öğüt. Daha yeni evlenmedim mi ?Artık ben evli bir kadınım. Kız arkadaşlarına ihtiyaç duyan bir genç kız değilim ki. Bundan sonra kocama hayatımı adamak, yapacağım tek şey olacak" diye düşünmüştüm.. Ama yıllar geçtikçe, çocuk olsa da ya da olmadıkça, kocalardanboşandıkça, sevgililerin biri gidip diğeri geldikçe, annemindediklerinin ne anlama geldiğini çok iyi anladım.. Zaman geçiyor.. Hayat akıyor.. Mesafe ayırıyor.. Aşk büyüyor.. Sonra azalıyor.. Kalpler kırılıyor.. kocalar evde bir yerde duruyor.. Veya evlilikler mahkemede son buluyor..sevgililer değişip duruyor.. E

Gözüme sabun kaçtı Anne!!

Gözüme sabun kaçtı Anne!! Küçüğüm daha, bodrum katı evimizin, kibrit kutusu kadar banyosunda, yeşil bir leğende yıkardın beni Anne. Bazen haşlar bazen de dondururdun. Çığlığı basardım “yandım anam”.Kızardın, kırmızı maşlafa ile küt diye vururdun kafama. Sabun kaçardı gözüme. Mızırdanıp dururdum. Sense “iyidir sabun kaçması göze parlaklık verir, mikrobu kırılır gözünün” der teselli ederdin. Seninde canın acırdı Anne, dayanamaz 2–3 maşlafa su dökerdin yüzüme. Hep banyoda bir genç kızda olması gereken vasıfları sayardın. Bide erkeklere verip veriştirirdin Anne. Anlaşılan çok yakmışlar canını. Söz vermiştim sana nikâh olmadan hiç bir erkek ilişemezdi bana. Büyüdüm Anne. Ben büyüyünce kibrit kutusu banyomuzda büyümüş. Evimiz bir hayli yükselmiş Anne. Şefkat ve merhametimiz küçülmüş Anne. Büyüdüm Anne. Ben büyüyünce, kalbimde durmamış, oda büyümüş Anne. Bu sefer gönlüme sabun kaçmış. Çok acıyor Anne. Büyümesine büyümüşümde Anne, aklım büyümemiş. Verdigim sözü unutturmuş bana yıllar. Kirletmi

DOST

Sevilecek biri olmadığın zamanlarda  bile seni sevmeli mi?... Sarılacak biri olmadığın zamanlarda  bile sana sarılmalı mı?... Dayanılmaz olduğun zamanlarda  bile sana dayanmalı mı... Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli, Ve ağladığında, seninle ağlamalı... Matematiksel olmalı; Sevinci çarpmalı... Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalı... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı... İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...

Cumanız Mübarek Olsun

Soğan Gözlerinizi Yakmasın

İşte size soğan doğrarken gözlerinizi yakmanızı önleyecek birkaç öneri *Doğramadan önce, soğanı birkaç parçaya bölüp 5 dk. kadar buzlukta bekletebilirsiniz. *Su dolu bir kabın içerisinde soğanı soyabilirsiniz. *Soğan doğrarken, ağzınıza su alıp yutmadan tutabilirsiniz. *Doğramaya başlamadan önce, soğanın kabuğunu soyup, ikiye bölüp 1 dk. kadar ısıtabilirsiniz. *Soğan doğrarken, sakız çiğneyebilirsiniz. *Üzerine biraz sirke serpebilirsiniz. *Burnunuzdan değil, ağzınızdan nefes alabilirsiniz. *Dişlerinizin arasında bir parça limon ya da bir kesme şeker tutabilirsiniz. *Hiç birini beğenmediyseniz, resimdeki gibi bir korunma yöntemi deneyebilirsiniz :))

Ufak bir Hikaye

Ufak bir Hikaye Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) seçebilecekleri bir erkek mağazası açılmıştır.Mağaza 5 katlıdır ve her kat çıkıldıkça, erkeklerin nitelikleri de yükselmektedir.Mağazada sadece tek bir kural geçerlidir:Herhangi bir katın kapısından içeri giren kadın, o kattan alış-veriş etmek zorundadır veeğer bir üst kata çıkmak isterse, tekrar aşağı katlara inemez.Birgün bir grup kız arkadaş, kendilerine erkek seçmek için mağazaya gider. Ve.... 1.Katın kapısında şunlar yazılıdır: "Bu kattaki erkeklerin çalışacakbir işleri var ve çocukları da severler". Kızlar yazılanları okur ve şöyle derler:"Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım". 2.Katın kapısında yazılanlar: "Buradaki erkeklerin iyi bir işleri var,çocukları severler ve son derece yakışıklıdırlar." Kızlar:"Hmmm, hiç fena değil ama acaba bir üst katta ne var ?" 3.Kat : "Buradaki erkeklerin çok iyi birer işleri var, çocukları severler,son derece yakışıklıdırlar ve ev iş

Tuhafiye.

Belki kelimenin kendisinden, belki de anlamından. Hediye anlamına gelen "tuhfe"den binlerce tuhaf hediyelik çıkarılan "tuhafiye"ye... Ama incik cincik bir sürü şey arasında hissedilen tuhaf histen belki de. Bir maharet takası, tuhaf-alelade meraklar merkezi merakımdan ya da?